29 Ekim 2013 Salı

Ya Dünya Dönmeseydi?

Temel bir gerçektir ki gezegenler sürekli olarak döner. Güneş sistemimiz 4 buçuk milyar yıl önce, dönen gaz ve toz bulutundan meydana gelmiştir. Gezegenler şekillendikçe, başlangıçtaki dönme hareketini ödünç almışlar ve günümüze kadar korumuşlardır. Dünyanın ekvatordaki dönüş hızı saatte 1600 kilometredir. Dünya giderek yavaşlıyor ama bu yavaşlama 100.000 yılda 2 saniye düzeyinde ama bir gün bu süre bir anda hızlanacak. 5 yıllık bir sürecin ardından dünya tamamen duracak okyanuslara, kıtalara, soluduğumuz havaya ve en önemlisi bize  ne olacak dersiniz?

Dönüş hızındaki değişim henüz fark edilmiyor, fark saatte 1 km den az olmasına rağmen sonuçları çok ağır oluyor. Hava alanlarında ilk sorunlar baş göstermeye başlıyor. Ticari uçakların bir bölümü GPS yardımıyla uçar. GPS uçağın bulunduğu yeri bir dizi uydudan yararlanarak söyleyen bir sistemdir. Sistemin en önemli unsurlarından bir tanesi ise zamandır. Uydulardaki saatler yeryüzüyle sürekli bağlantı halindedir. Amerikan hükümeti zamanı dünyanın en güvenilir sistemi olan atom saatleriyle belirler. Gezegenin yavaşlaması bu saatlerin senkronizasyonunun bozulmasına sebep olmaz ama uyduların iletişim kurması gereken yer üsleri uyduların düşündüğü yerde değil. GPS dünyanın dönüş hızının bu kadar büyük değişim geçirebileceğini hesaba katmıyor. Dünyanın yavaşlaması, dikkatli bir şekilde ayarlanmış bir sistemi kargaşaya sürüklüyor, bunun sonucu ise bir felaket oluyor. Dönüşü yavaşlayan bir dünyanın karşılacağı ilk sorun zamandır.

Gezegenimizin ortası kutuplara nazaran daha şişkindir. Su kütlelerinin ekvatorun üzerinde durmasını sağlayan güçlerden biri dünyanın dönme hareketinden ileri gelir. Bu güç zayıfladıkça okyanuslar hareket etmeye başlar. Denizler şişkin ekvatordan kutuplara doğru akmaya başlar. 1 milyar kilometre küpten daha büyük su kütlesi artık hareket halindedir.

Dünyanın yavaşlamasının getirdiği çok önemli bir tehlike daha var. Deniz seviyesi ile birlikte soluduğumuz hava da değişiyor. Atmosferimiz dünyanın her yerine eşit olarak dağılmıştır  ve gezegenimizle eş zamanlı olarak döner. Dünyanın dönüş hızı yavaşladıkça atmosfer okyanuslarla birlikte kutup bölgelerine doğru hareket eder. Bu durumun ilk etkileri Rio, Mumbai, Singapur gibi tropikal şehirlerde ortaya çıkıyor ve buralarda nefes almak giderek güçleşiyor.
Dünya 3 katmandan meydana gelir. Erimiş haldeki çekirdek, katı ve yalıtkan manto ve sert dış kabuk. Bunların hepsi birlikte döner ancak dönüş hızının azalması her katmanın farklı hızlarda yavaşlamasına sebep olur bu da büyük bir sürtünme kuvvetini ortaya çıkmasına neden olur. Yani dünya kelimenin tam anlamıyla içten parçalanmaya başlar.

4.5 YIL SONRA

4.5 yıl önce dünya saatte 1600 km hızla dönerdi şimdi ise neredeyse durmak üzere. Güneş 16 gün boyunca batmıyor. Bu garip dünyada hayatta kalabilmek için suya yakın olmak zorundayız ama gece olunca iklim koşulları insanların dayanma sınırlarını sonuna kadar zorluyor.
5 yıl sonra dünya artık tamamıyla duruyor. Okyanuslar, atmosfer ve iklimler yeni bir dengeye oturuyor. Yeni bir mega kıta, gezegenin ortasını boydan boya kat ediyor. Kutuplardan başlayan iki engin okyanus orta enlemlere kadar iniyor. Gezegenin ortasındaki kara parçalarında solunacak hava bulunmuyor, yeni kara parçasının yarısından fazlası yaşama geçit vermiyor. Dünya durmasına rağmen hala güneşin yörüngesinde bundan sonra gündüzler yarım yıl sürecek.

6 YIL SONRA

yaklaşık 6.5 milyar insan hayatını kaybetti. Hayatta kalanların bazıları insanların nefes alabilecekleri ve iklimsel koşullara dayanabilecekleri bir kaç yerden birine ulaşmayı başarıyor. Gece ve gündüz, sıcak ve soğuk, kuraklık ve yağış döngüsü bu şekilde devam edecek. Dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşünün durması yepyeni bir gezegen ortaya çıkarıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder